Köpeğim Hastalandığımı Biliyor mu?

Kendinizi iyi hissetmediğinizde – belki de grip veya kötü bir soğuk algınlığı ile yeni bir karşılaşmanız oldu – köpeğinizin her zaman yanınızda olduğunu fark edersiniz. Bu bir tesadüf mü, yoksa kendinizi iyi hissetmediğinizi gerçekten hissedebilir mi?

Kısa cevap evet. Köpekler, insanlar gibi empatiyi nasıl işleyeceklerini bilmeseler de, hastalığı koklayabilirler. Bazı köpeklerin, insanlar nöbet geçirdiğinde veya kanser yaşadığında bile bunu hissettikleri ve anladıkları bilinmektedir. Peki bilim bu konuda ne diyor?köpekler duygusal mı, köpeklerin hisleri kuvvetli mi, köpekler insanlara duygusal bağ ile mi yaklaşıyor

Köpekler ve insan hastalıklarının arkasındaki bilim

Köpekler burunlarıyla hastalıkları hissedebilirler. Bazı köpek ırkları, insanların duyu reseptörlerinin 40 ila 50 katına kadar sahiptir, bu da koku duyularının kabaca bizimkinden 100.000 kat daha güçlü olduğu anlamına gelir. Bir kişi hastalanırsa, vücut kimyası değişir. Bir köpek bu değişiklikleri koklayabilir ve bir insanın hasta olduğu konusunda uyarabilir.

İnanılmaz bir şekilde, bazı köpekler, insanlarda oluşan değişken organik bileşikleri koklamak için eğitilmiştir, bu da doktorların birinin kanser olup olmadığını erken tespit etmesine yardımcı olur. % 90 veya daha fazla doğrulukla bir köpek, bir meme tümörünün nerede olduğunu belirlemek için burnunu kullanabilir, birisinin idrarını veya nefesini koklayarak prostat kanseri veya akciğer kanseri olup olmadığını anlayabilir.

Köpekler ayrıca diyabetli insanların kan şekerinde değişiklikler olduğunda veya keton varlığı olduğunda bunu koklayabilirler. Bir epileptiğin ne zaman bir nöbet geçireceğini tahmin etme ve narkoleptik bir kişinin uykuya dalmak üzere olduğunu anlama yeteneğine sahiptirler ve bu kişilerin yardımına koşarlar. Migrenli insanlar, bir ataktan hemen önce köpeklerinin sızlandığını veya sıkıntı çektiğini görebilir ve migren ilaçlarını almayı hatırlayabilir.

Zor zamanlarda köpeklerinizle yakınlaşmak

Köpekler, planlı ve programlı bir yaşamları olduğunda en iyi performansı gösterirler ve bir hastalık olduğunda günlük rutinlerinin (veya sizinkinin) her zamanki gibi olmadığını anlarlar. Bir şeyin sıkıntıda olduğunu hissedebilirler ve daha fazla uyursanız veya uzanırsanız size yanaşabilirler.

Oksitosin, serotonin ve dopamin düzeylerimizde değişiklikler olduğunda  da köpekler kokularla bunları tespit edebilirler. Kendimizi iyi hissetmiyorsak, bu hormonlar düşer ve köpekler bunu anlayabilir. Buna karşılık, tüylü dostunuzdan gelen bu ilgi söz konusu hormonlarınızı artırabilir ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Böylece köpeğiniz de size rahatlık sağladığını bilebilir.

Köpeklerin, adrenalin ve kortizol hormonlarımızı koklayarak korktuğumuzda veya endişelendiğimizde de algıladıkları bilinmektedir. Bir köpeğin tepkisi, sahibini derin nefes alması veya yaklaşmakta olan panik ataklarını hafifletmek için meditasyon yapması konusunda uyarabilir.

Köpekler neden bu kadar rahatlatıcı?

Köpekler, hasta olduğumuzda, bizimle konuşmadan bile daha iyi hissetmemizi sağlar. Bizi olduğumuz şekilde ve yargılamadan kabul ediyorlar. Bu yüzden gerçekten insanın en iyi arkadaşıdırlar.

Bir köpeğe sahip olmanın mutluluğumuzu arttırdığı ve hayatlarımızı uzattığı kanıtlanmıştır. Köpek dostumuzun etrafta olması bizi daha az stresli yapar ve hayattaki sevincimizi arttırır.

Köpeğinizle kanepede sarılmak, onunla şekerleme yapmak ya da sadece siz hasta hissederken gülümsediğini ve kuyruğunu salladığını görmek sizi hemen neşelendirir. Zor bir gün geçiriyorsanız, belki de bir mola vermeniz ve köpeğinizle birkaç dakika geçirmeniz gerekir.

Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

Sarı nokta hastalığı, Makula Dejerenasyonu olarak da bilinir. Genel olarak kalıtsal etkenlere bağlı olur. Hastalık nedenleri arasında sigara içmek ileri yaş aralıkları da görülmektedir. Sarı nokta hastalığı tedavi edilebilir bir göz hastalığıdır. Ancak ihmal edilmemelidir. İhmal edildiğinde kalıcı körlüklere neden olabilir. Gözün merkezi görme sisteminde oluştuğu için görme hastalığı olarak da ifade edilebilir. Beslenme bozuklukları göz hastalıklarında son derece etkilidir. Bu yüzden beslenme sorunu yaşayanlarda daha fazla görülür. Hastalığın yaygın olarak görüldüğü yaş Aralığı 55 ve 55 yaş üstüdür.sarı nokta hastalığı, sarı nokta hastalığı teşhisi, sarı nokta hastalığı nedenleri

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Hasta görme sorunu ve ileri seviyede görme kaybı yaşar. Cisimler, çizgileri ve nesneleri eğri ve kırık bir şekilde görmeye başlar. Göz önünde kararmalar ve karartılar ortaya çıkar. Renk görmede, parlaklık ve netlikte sorunlar yaşanır. Yüksek kolesterol, güneş ışınlarına maruz kalma ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklar hastalığın en önemli nedenleri arasında görülmektedir. Hastalıktan korunmak için öncelikle bu faktörlere dikkat etmek gerekir. Örneğin sigara içiyorsanız derhal bırakmalısınız. Veya güneşe çıkarken mutlaka güneş gözlüğü takmalısınız. Beslenmenize dikkat edip, sağlıklı beslenmelisiniz. Bu tip hastalıklarda beslenme için Akdeniz diyeti önerilir. Tereyağı, kırmızı et ve yağlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Kuru ve yaş tip olmak üzere iki tip sarı nokta hastalığı vardır. Tedavi yöntemleri de hastalığın tipine göre farklılık gösterir.

Sarı Nokta Hastalığı Tedavi Yöntemleri

Göz içine iğne tedavisi hastalıkta en çok tercih edilen tedavi yöntemidir. Hastanın göz çevresinde ve göz içinde damla ile uyuşturma yapılır. Göz içine iğne tedavisinde hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Foto dinamik tedavi yöntemi ise, toplardamarlardan ilaç verme ve düşük şiddette lazer uygulama tekniği ile yapılan tedavi şeklidir. Sarı nokta merceği de göz içi mercek uygulaması olarak tercih edilen tedavi çeşitlerinden birisidir. Hastalığın tipi damlalı göz dibi muayenesi ile belirlenir. Hastalık tipine göre tedavi şekli değişkenlik gösterebilir. Yalnızca damla ile bir yılda hastalık tedavi edilebilir. Ancak hastalığın ilerlemeden erken teşhis edilmesi tedavi de kolaylık ve başarı oranını artırır.

Masallar Güzeldi!

Eskilerin çocukluğuna baktığımızda masallarla büyümüş bir nesil görüyoruz. Keloğlan, Nasreddin Hoca ve daha niceleri var masallar diyarında. Her masalın sonunda iyiler kazanrıken kötüler hep kaybetmeye mahkumdur. Bazı masallarda da kötüler en nihayetinde içlerindkei iyi kişiliğe ulaşıyor ve masalın sonunda ancak iyi oldukları için mutluluğa erişebiliyorlardı. Peri masalları, prenses, prens masalları bizim kültürümüze göre olmasa da oldukça sevilen diğer masal tüleri arasında yer almıştır. Pamuk prenses ve yedi cüceler, uyuyan güzel en bilindik yabancı masallardır.masallar, masal ve gerçek hayat, gerçek hayatta masalların yeri

Çocukluklarında masallar dinlemiş veya okumuş olan günümüzün yetişkinleri hayata hep bir umutla bakan kişiler olmuş her türlü zorlukta vardır elbet bir çıkış yolu deyip yoluna devam edebilmişlerdir. Bir yere kadar masal diyarında olduğu gibi hep bir umut beslemek iyidir ancak bir yandan bilinemlidir ki gerçek hayat hiç de masal diyarındaki gibi değildir. Ancak her ne kadar masal diyarında olduğu kadar kolay olmasa da gerçek hayatta mücadele etmeyi öğreten masallar önemlidir.

Çocukluğunuzdaki güzel masal dünyanızı yıkmak istemem ancak masalların bilinenin aksine bir de kötü sonları vardır. Kötülerin kazandığı iyilerin 18 yaş ve üzeri olabilecek durumlara dahi maruz kaldığı sonlar..Pamuk prensesin başına gelen avcı belası, uyuyan güzelin uyurken tecavüze uğraması gibi sonları daha önce duydunuz mu bilmiyorum ama bunlarda bir gerçek… İşte hayat da aynen böyledir hep iyi şeyler olacakmış gibi hissedebiliriz, ancak kötü şeylerin de olabileceğini düşünmek gerekir.

Hele ki içinde bulunduğumuz çağa baktığımızda her yerde her an bir kötülük başımıza gelebilir. Bu nedenden dolayı çocularımıza geçmiş yıllardaki gibi masallar anlatabiliriz, ancak bu masalların gerçek hayat ile çok da bağdaşmadığını uygun bir dille aktarmak gerekir. Film filmdir, masal masaldır, hayat ise gerçerk ve yaşanması nefes alışverişi bitene kadar devam edecek olan şeydir. Var olan ile olabilecek ve olması imkansız olan şeyleri çocuklara öğretmek gerekmektedir.

Siz yine de bu yazıya denk geldiğiniz için hafızalarınızdaki güzel masal diyarlarını ve masal karakterlerini kötüleri ile değiştirmetin. Hayata hep umutla bakın, sağlıkla kalın..