Satranç bir spordur. Her ne kadar çoğu kişiye göre bir masa oyunu gelse de ki böyle de olsa aynı zamanda spor olarak da kabul edilmektedir. Satranç iki kişi tarafından oynanmaktadır ve tamamen stratejiye bağlı bir oyundur. Oyun 8×8’lik bir alanda oynanır. Bu alanın yanı sıra oyunda 32 adet taş bulunmaktadır. Bu 32 taş 16’şar olmak üzere iki oyuncu arasında paylaşılır. Oyunda beyaz taşlar ve siyah taşlar bulunur. Oyunun başında kişiler hangi taşla oynamak istediğine karar verir.
Her iki oyuncunun da sekiz piyonu, iki fili, iki kalesi, iki atı, bir veziri ve bir şahı bulunmaktadır. Oyunda amaç şahı korumaktır şahı yenilen kişi oyunu kaybetmiş olur. Her bir taşın hareketleri de farklıdır. Piyon düz gider ve ilk hamlede 2 diğer hamlelerde sadece 1 kare ilerleyebilir. Rakibini düz değil çapraz olarak yer. Kale ileri ve yana istediği kadar hareket eder. Fil çapraz gider. At 1 ileri ya da geri, 2 sağ ve sola gider ya da 2 ileri ya da geri, 1 sağ ve sola gider. Vezir fil ve kalenin birleşimi gibidir. Yani istediği kadar çapraza gider ya da yana ve ileriye gidebilir. Şah ise sadece 1 kare ileri, geri ya da çapraza gidebilir. Eğer piyon yenilmeyi başarmadan rakibinin en uç noktasına gitmeyi başarırsa işte o zaman at, fil, vezir ya da kaleden istediğini olur burada oyuncuların tercihi doğal olarak genelde vezir olmaktadır.
Satrançta kişi eğer rakibinin şahını yiyebilecek konuma geldiyse şah diyerek onu uyarmak zorundadır. Bu şah kelimesinden sonra rakip de şahını korumak için önlemler alır. Fakat tüm önlemlere karşı şahını koruyamazsa oyun biter ve şah mat denilerek oyun sonlanır. Satranç oldukça köklü bir oyundur ve geçmişi milattan öncelere dayanmaktadır. Birçok farklı mat yöntemi birçok farklı savunma yöntemi ve birçok farklı kuralları bulunan bir oyundur. 1886 tarihinden itibaren şampiyonaları yapılmaktadır. İşin ilginci diğer oyunlarda ve sporlarda şampiyonlar sürekli değişirken satrançta durum böyle değildir. 1-2 yılda şampiyonluklarını kaybeden satranç oyuncuları da olsa 15 sene bu unvanını koruyanlar da vardır.