Cinsel Yaşam - Gri Yaprak

Kısırlığın Başlıca Nedenleri Nelerdir?

bir kadının kısır olmasına sebep olacak belli başlı durumlar şunlarıdır;

*doğuştan olan bozukluklar

*hormonal bozukluklar

*iltihaplı bozukluklar

*tümörler

*psişik bozukluklar

doğuştan olan bozukluklar:yukarda sıraladığımız kısırlık nedenlerinden,önce doğuştan diye nitelendirdiklerimizi ele alalım.yumurtalıkların,rahmin olmaması,kanalın bulunmayışı,gününmüzde,tedavi imkanının henüz bulunmadığı kısırlık etkenleridir.kadındaki haznenin olmaması yada az gelişmiş olması ise ameliyatla düzeltilebilir.

Kızlık zarının tam kapalı olmadısı durumu;daha önce de söz ettiğimiz gibi,kızlık zarı çeşitli şekillerde bulunabilir.ancak,zar ne şekilde olursa olsun adet kanının akmasını sağlayacak bir deliği vardır.bazı durumlarda ise doğuştan kızlık zarında herhangi bir delik yoktur.bu şekilde kızlık zarı olan kadınlar cinsel ilişkide bulunamazlar.dolayısıyla hamile de kalamazlar.

Hormonal bozukluklar:kadında önemli iki hormon vardır.yumurtalıktan çıkan bu iki hormon östrojen ve progesteron diye adlandırılır.bu iki hormonun çıkışındaki bozukluklar da kısırlık yapabilir.sözgelişi,hormonların az çıkışı yada çıkmayışı gibi.öte yandan beyindeki hipofiz ile böbreküstü bezelerinden de çeşitli hormonlar çıkar.işte bu organların tam uyum içinde çalışmaması da bir kısırlık nedenidir.burada hatanın yeri tespit edilirse tedavisi mümkündür.eğer hormonal bozukluklar nedeniyle yumurtlama işi olamıyorsa,o zaman kadının çocuk sahibi olması imkansızdır.çünkü daha önceki bölümlerde belirttiğimi gibi,yumurtlama olmadan gebe kalınmaz.

Yumurtlama olup olmadığı dışarıdan anlaşılamaz.ovulasyonun olup olmadığını anlamak için çeşitli metotlar vardır.

Bunların en yalını bazal temparatürün gün gün kontrol edilmesidir.bazan temparatür nasıl alınır*her sabah yataktan kalkmadan önce ve aynı saatte bir termometre ile vücut ısısı alınır-tercihen ağızdan-ve bir yere not edilir.normal vücut ısısı 36.6 çevresinde iken ovulasyonun olduğu günlerde vücut ısısı yükselir,36.9-37.2 ye kadar çıkabilir.ateş yüktecek herhangi bir hastalık olmadığı halde vücut ısısının böyle yükselmesi yumurtlama olduğunu gösterir.

Yumurtlamanın olmaması tedavi edilebilir mi?

Evet,hem de çok çeşitli tedavi metotları ile.ama şunu da söylememiz gerekir ki,bütün bu tedavi imkanlarına rağmen yumurtlamanın sağlanamadığı vakalara da rastlanıyordu.son 10 yıl içinde yumurtlamayı sağlayan yeni ilaçlar şeşfedilmiştir.memleketimizde de çok yeni olarak yapılmaya başlanan bu ilaçla,yumurtlama büyük ihtimalle gerçekleştirilmektedir.

İltihaplı durumlar:kadın genital organlarının her yerinde iltihaplı hastalıklar görülebilir.erken teşhis konur ve tedavi edilirse büyük bozukluklar bırakmadan hastalık geçer.doktora gitmekte gecikilirse ya da tedavi yarım bırakılırsa,hastalık iltihaba uğrayan organın yapısını bozacak kadar ilerler.bu durumda tedavi güçleşir,hatta imkansız duruma bile gelebilir.sözgelimi;yumurtalıklar fonksiyonunu kaybeder.aynı durum tüplerde de olursa tüpün içindeki kanal bozulur ve tüpün iki duvarı birbirine yapışarak kanal büsbütün kapanır.

Yumurtalıkları iyice bozulmuş kadında yumurta olamayacağı gibi,tüpleri kapalı olan kadında da yumurta ile sperm karşılaşamayacağından gebe kalma mümkün olmaz.

İltihabın zarar verebileceği yerlerden biri de,rahmin iç tabakasıdır.burada da tedavinin erken ve en iyi şekilde yapılıp yapılmaması,sonucu etkilemektedir.birçok nedenleri olmaklar beraber rahim iltihabının önemli bir nedeni doğum,özellikle düşüklerdir.

Tümörler:böyle bir konuda ayrıca söz etmememiz,tümörleri kadın üreme organlarının iltihap vs hastalıklarından ayırabilmek içindir.yoksa her iltihap sonradan olan bir bozukluktur.

Urlar iki tür olabilirler:

*iyi seyirli “selim” olanlar

*kötü seyirli” habis” olanlar

ur denen oluşumlar her canlı dokudan çıkabilirler:yumurtalık,rahim,rahim ağzı,vajina vs eğer dikkatli,sağlığınızı korumayı bilen bir insansanız urlar çoğu zaman büyük bir tehlike yaratmazlar.yeter kisiz en ufak bir anormallikte doktorunuza gidiniz ve onun önerilerine sonuna kadar uyunuz.geç kalındığında hayatınızı bile tehtit edebilirler.

Psişik bozukluklar:modern tıp artık psişik bozukluklarında kısırlık yapabileceğini kabul etmiştir.korku ve üzüntüler üreme organlarını ileri derecede ve kötü şekilde etkilemektedir.imtihan zamanlarında adetin birçok gen kızda geciktiği görülmüştür.psikolojik durum çok önemli bir faktördür.bir süre yumurtlamayı bile durdurabilir.cinsel ilişkide ağrı duymanın ve cinsel soğukluğunda kısırlıkta etkisi büyüktür.bu tür şikayetlerde doğru kadın-doğumcu tarafından muayane olunmalı eğer bir bulgu bulunmuyorsa durum psikolojiktir

Son zamanlar bu gibi durumlar kadın-doğumcu ve psikiyatrları birbirine yaklaştırmıştır.psikoloik nedenler aslında incelenmesi gereken çok geniş bir konudur.örnek olarak maddi manevi sosyal sorunlar kocaya karşı duyulan kin,nefret,korku vs gösterilebilir.

Sonuç olarak;iki yıldır evliyseniz ve çocuk istediğiiz halde hamilelik görülmemişse,hemen bir doğum ve kadın hastalıkları kliniğine başvurmanız gerekir.öğütleri yerine getirmeniz gerekir.

Cinsel Terapi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Cinsellik hakkındaki önyargılar ve hurafeler yüzünden pek çok sorun geri plana atılmakta hocalar ve muskalarla çözülmeye çalışılmaktadır. Çağımızın getirdiği bilinçlenme sayesinde yaşanılan sorunlar karşısında cinsel terapi hakkında bilgi edinilerek gereken tedavilerin yapılabilmesi açısından doktorlar tercih edilmeye başlanmıştır.

Soruna yol açan faktörler belirlendikten sonra çifte nefes alma gevşeme egzersizleri öğretilir. Kadın ya da erkekte bastırılmış duygular gözlenmişse tıbbi tedavinin yanısıra bireysel terapi birlikte uygulanır. Seanslarda öğretilen yeni bakış açılarını çiftlerin nasıl gerçek hayata aktaracağı gösterilerek çiftlere ödevler verilir. Bu sırada danışanlara sorunun nereden kaynaklandığı anlatılmaya çalışılır ancak bunun anlatılması kişinin bu sorunla karşılaştığında ne yapacağını bileceği anlamına gelmediğinden çeşitli egzersizlerle destek olunmaya sorunu nasıl çözebileceği konusunda yardım edilmeye çalışılır. Her doktor farklı olduğu gibi her hasta da farklı özellik ve yaşantılara sahiptir o nedenle cinsel terapi hakkında tek bir çeşit tedavi türünden bahsetmek mümkün değildir. Kişilerin yaşadığı problemlere göre doktorun da deneyimi yönünde kişiye özel geliştirilecek tekniklerle kişiler tedavi edilmeye çalışılır. Tedavi edilmek derken burada doktorun tedavisinden bahsedilmemektedir. Hasta sorununu öğrenir neden kaynaklı olduğunu anlar bu aşamada doktorun verdiği egzersiz deneyimleriyle nasıl baş edeceğini bir yerde kendisi öğrenir. Doktor öğrenme aşamasında destek olmuştur sorunu yaşayan kişi sorunu yaşadığında yalnızdır neler yapabileceği söylenir ancak ne yapacağı netleştirilmez birkaç seçenek içerisinden kendine uygun olanı seçerek sağlıklı yaşamına kavuşmaya çalışır.

Çağımızda yaşanan farklılıklar pek çok farklı sorunu da karşımıza çıkardığı gibi yaşanan stres evlilikte cinsel yaşantıyı da değişik yönlerde etkileyebilmekte çözümlenmeyen sorunlar giderek büyüyerek farklı yönlere savrulmakta hiç de istenmeyen sonuçları karşımıza çıkarmaktadır. Eğitimsizlik ve yetersiz bilgi eksikliğinden kaynaklanan sorunlarında görüşülebildiği çok uzun olmasa da birkaç seansta çözüme kavuşan sorunlar olduğu gibi gerçek anlamda sorunların olduğu kadın ve erkekte değişik tepkiler olarak ortaya çıkan disparoni (ağrılı ilişki) yahut cinsel istek bozuklukları gibi fiziksel etkenlerinde rol oynadığı türden rahatsızlıklarla daha derinden ilgilenilen yöntemde Cinsel terapi hakkında bilinmesi gerekenler danışana doktoru tarafından daha da net ve ayrıntılı bir biçimde anlatılmaktadır.

Cinsel Problemler

Cinsel sorunlar bazında bakıldığında yalnızca yüzde birinin fiziksel faktörlere bağlı olduğu geri kalan kısmının tümüyle psikolojik nedenlerden kaynaklandığından bahsedilebilir. Bununla birlikte, cinsel problemler çözülemeyecek problemler değildir, fakat hastanın bir problemi olduğunu kabullenmesi gerekir ki, bu en önemli adımdır.

Her iki cinsiyet için de cinsel problemler yaşanabilmektedir. Cinsellikle ilgili yanlış bilgilendirmeler, yaşanan veya izlenen kötü deneyimler, aile ve toplum baskısı cinsellikle ilgili problemlerin temelini oluşturmaktadır. Kadınlara bakıldığında özellikle kültürel nedenlerden dolayı ve herhangi bir sorun olsa dahi cinsel hayatını devam ettirebildiği için bu sorunlarını eşine bile dile getirmeden kendi içinde yaşamaya eğilim göstermektedir. Bu nedenle, çoğu kadınlarda cinsel problemler rafa kaldırılarak cinsel hayat yalnızca eşinin cinsel ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olmaktadır. Kadındaki bu durumu fark ederek çözümü için bir şeyler yapabilecek tek kişi eşidir. Kimi ailelerde erkeğin yumuşak ve hoş yaklaşımı, eşinin de cinsel hayatını keyifle yaşaması için eşine yardımcı olmasıyla bu sorun herhangi bir uzmana başvurmaksızın da çözülebilmektedir. Kimi eşler ise kadının bu sorunun farkında bile olmadan yaşamaya devam eder.

Erkeklerde Cinsel Problemler

Konu erkeklere geldiğinde erkeklerdeki sorun cinsel hayatı doğrudan etkilemektedir, çünkü erkekteki fonksiyonel bozukluk durumunda cinsel ilişki gerçekleşememektedir. Bu durum, erkekler üzerindeki toplum baskısı yüzünden de erkekler tarafından kolay kolay kabul edilmemektedir. Aslında erkeklerin yaşadığı sorunların birçoğu gerek yanlış deneyimlerinden gerekse toplumun ona verdiği cinsel ilişkiyi yöneten kişi olma sorumluluğunu gözünde büyüterek kendini baskı altında hissetmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü için öncelikle erkeklerde cinsel problemler de yaşanabileceği, bu denli performans kaygısının yaşanmamasının gerektiği, bu olayın bir güç göstergesi ya da erkeklik belirtisi olmadığının kabul edilmesi gerekir. Erkek böyle bir sorun yaşadığında kabullenmesi kadınlar kolay olmamakta ve uzun sürebilmektedir. Bu süreç boyunca eşine düşen ise onu daha da baskı altında hissettirmemek, sessiz kalarak sabırla eşinin bu durumu kendiliğinden kabullenmesini beklemek olacaktır. Üzerindeki baskıyı arttırmak onun bu sorunu kabullenmekten daha çok kaçmasına neden olarak işleri daha çok çıkmaza sokacaktır. Sonuç olarak, cinsel problemlere vücudun başka bölgelerinde yaşanabilecek rahatsızlıklar olarak bakılması ve sorun tek başına çözülemiyorsa mutlaka bir uzmana danışılması gerektiği söylenebilir.